Eğer vaktiniz kısıtlıysa ve hızlı bir başlangıç yapmak istiyorsanız, bu yöntemleri kullanmaya ihtiyacınız olabilir:
- Dijital kaynaklar ve araçlar kullanmak
- İngilizce dizi, film ve müzik izlemek/dinlemek
- Kelime kartları kullanmak
- İngilizce kitap ve makaleler okumak, anlamadığınız kelimeleri araştırmak
- Öğrenmeyi eğlenceli hâle getirmek
- Anadili İngilizce olan kişilerle konuşmak
- Etkileşimli derslere kaydolmak
İngilizce öğrenmeye başlama kararı vermek, özellikle de ders almak için bir kursa gidecek kadar zamanınız yoksa, gerçekten zor olabilir.
Böyle durumlarda, kendi başınıza İngilizce öğrenmenin yollarını aramak en iyi çözüm olabilir. Başlangıçta bu süreç kafa karıştırıcı olabilir ve nereden başlayacağınızı belirlemek zorlayıcı hâle gelebilir.
İngilizce öğrenmenin harika bir yolu, doğru ipuçlarını takip ederek kaliteli içerikler bulmak ve bu içerikleri verimli bir şekilde kullanmaktır. Ayrıca, kendinizi rahat hissettiğiniz bir yöntemi bulduğunuzda ona bağlı kalmak da sizin için en iyisi olacaktır.
Ancak unutmayın ki, İngilizceyi evden adım adım öğrenmenin en iyi yolu her zaman Papora gibi, İngilizcenizi eğlenceli bir şekilde ve gerekli tüm unsurlarla geliştirebileceğiniz bir kursa katılmak olacaktır.
Papora ile eğlenirken İngilizce öğrenin
İnteraktif aktivitelerle İngilizceyi oyunlaştırarak tamamen kendi hızınızda öğrenin.
Şimdi öğrenmeye başlayın

Kendi Kendinize İngilizce Öğrenmenin Etkili Yöntemleri
Neyse ki günümüzde, İngilizceyi kendi başınıza öğrenmenin sayısız yolu mevcut.
Elbette, dili doğru bir şekilde anlamak ve öğrenmek için öğrenme yönteminizin dilin tüm alanlarını kapsaması gerektiğini unutmamalısınız; yani dil bilgisi, telaffuz, dinleme ve okuma alıştırmaları ile öğrenmeli ve pratik yapmalısınız.
Size adım adım bir rehber sunmanın yanı sıra, kendi yöntemlerinize mükemmel bir şekilde uyarlayabileceğiniz ipuçları içeren bu makaleyi sizin için hazırladık.
Dijital kaynakları ve araçları kullanın
Teknolojinin ve internetin bize sağladığı en büyük avantajlardan biri, tek bir tıkla erişebildiğimiz birçok araçla evden öğrenmeyi oldukça kolaylaştımasıdır.
İngilizce öğrenme söz konusu olduğunda, YouTube videoları, alıştırmalar içeren web siteleri, dijital olarak satın alabileceğiniz veya PDF formatında bulabileceğiniz kitaplar ve elbette Papora gibi faydalı ipuçları sunan web siteleri mevcuttur.
Bununla birlikte, elde edeceğiniz tüm materyaller arasında bir filtreleme yapmalı ve hepsinin sizin için işe yaramayabileceğini göz önünde bulundurmalısınız; çünkü İngilizce öğrenmeyi sağlayan, bir sihirli değnek işlevi gören tek bir yöntemden söz edemeyiz. Bu süreç her zaman inişli çıkışlı bir yolculuk olacaktır ve işe yarayacak yöntemler, sizin öğrenme tarzınıza bağlı olacaktır.
İngilizceyi dizi, film ve şarkılar ile öğrenin
Bu yöntem şüphesiz en çok önerilenlerden biridir; çünkü böylece her anadili İngilizce olan kişinin kullandığı yaygın kelime dağarcığını geliştirebilirsiniz.
Ayrıca, diziler veya filmler izleyerek İngilizce öğrenmek, boş zamanlarınızda yapabileceğiniz etkinliklerdir ve aile veya arkadaşlarınızla vakit geçirirken öğrenmenizi sağlar.
İşe veya okula giderken toplu taşıma araçlarında geçirdiğiniz vakti de İngilizce şarkıları kelimelere dikkat ederek dinleyerek değerlendirebilirsiniz.
Eğer İngilizce öğrenmeye yeni başlayan biriyseniz; dizilerle öğrenmeye ilk olarak altyazı kullanarak başlayabilirsiniz. Bu yöntemle İngilizce seviyenizi kademeli olarak geliştirip, zamanla daha fazla kelime anlamaya başladığınızı fark edeceksiniz. Aynı durum, şarkılarla öğrenmek istiyorsanız da geçerlidir; şarkı sözlerini okuyarak ve pratik yaparak başlayabilirsiniz.
Ayrıca, bu yöntem gölgeleme tekniğini (shadowing) kullanmak için de mükemmeldir.
“Size akıcılığı ve telaffuzu geliştirmek için harika bir yöntem öneriyorum: "shadowing" adı verilen bir aktivite. Temel olarak yapmanız gereken, transkripti olan bir video veya şarkı sözleri olan bir şarkı veya benzer herhangi bir ses kaynağı bulmak ve konuşan kişiyi eş zamanlı olarak taklit etmeye çalışmaktır. Yani kişi konuşurken siz de aynı anda onun söylediklerini tekrar etmeye çalışırsınız. Bu yöntem, vurgu ve aksanları yakalamanıza yardımcı olur ve daha akıcı konuşmaya başlamak için mükemmel bir yoldur.”
Kelime dağarcığınızı genişletmek için kelime kartları kullanın
Kelime kartları, yeni kelimeler öğrenme sürecinde yapabileceğiniz en etkili aktivitelerden biridir, özellikle fiilleri çalışmak istiyorsanız oldukça faydalıdır.
Bu teknik, öğrenmek istediğiniz yeni kelimeleri kartlara yazmanızı ve ardından rastgele bir kart seçip anlamını ezberden söylemeye çalışmanızı içerir. Bir kelimeyi tamamen öğrendiğinizde bir sonraki karta geçersiniz.
Bu, öğrenme deneyiminizi oyunlaştırmanızı sağlar. Bir kelimede ustalaştıkça öğrenme seviyeniz ve elbette İngilizce yeterliliğiniz artmaya başlayacaktır.
Eğer bir kelimeyi henüz öğrenemediyseniz, kartın arkasına bir ipucu yazarak bir sonraki çalışmanızda hatırlayabilirsiniz.
Bu tekniği, hatırlamak istediğiniz ifadeler, kelime kalıpları veya belirli bir konu için de kullanabilirsiniz.
Kartları kağıt üzerinde yapmak zorunda değilsiniz; aynı amaca hizmet eden uygulamaları da kullanabilirsiniz. Bu uygulamaların çoğunu telefonunuzun uygulama mağazasında bulabilirsiniz.
İngilizce Okuyun ve Anlamadığınız Kelimeleri Araştırın
Eğer güzel hikâyeler okumayı seviyorsanız, bu tavsiye sizin için. Okumak, İngilizceyi kendi başınıza öğrenmenin en etkili yollarından biridir.
Ancak, başlangıç seviyesindeyseniz, kitabın yanında bir sözlük veya çeviri uygulaması sizin en iyi arkadaşınız olacaktır.
Böylece, İngilizce bir kitabı okurken anlamadığınız kelimeleri araştırabilir ve bunları yeni kelime dağarcığınıza ekleyebilirsiniz.
Bir diğer iyi ipucu da, o anda kelimeleri araştırma imkânınız yoksa, bir deftere not etmek ve daha sonra evde daha sakin bir şekilde öğrenmeye devam etmektir. Bu sayede tekrar da yapmış olursunuz.
Eğer kitap okumak sizin için uygun değilse, her zaman farklı materyalleri de okuyabilirsiniz.
Örneğin haberleri, dergi makalelerini veya ilgilendiğiniz herhangi bir İngilizce içeriği okuyabilirsiniz. Önemli olan, İngilizce okumayı öğrenmek ve böylece kelime dağarcığınızı ve dilbilginizi geliştirmektir.
Öğrenmeyi Eğlenceli Hâle Getirin
Sevmediğimiz bir şeyi öğrenmeye kendimizi zorlayamayız; bu her şey için geçerlidir ve İngilizce de bu duruma bir istisna değildir.
Burada önemli olan, her zaman motivasyonu yüksek tutmak değil, hedefe ulaşmak için kararlılığı korumaktır. Bu nedenle, aktiviteleri eğlenceli hâle getirmek, kendi başınıza öğrenirken süreci çok daha keyifli ve verimli kılacaktır.
“Eğlenceli hale getirin! Nasıl yaparsanız yapın, eğlenceli hale getirin. İki seçeneğiniz var: Çok sıkıcı bir ders kitabıyla çalışabilirsiniz ve kesinlikle ilerleme kaydedeceksiniz, ancak durup motivasyonunuzu kaybetme olasılığınız çok yüksek olacaktır. Ancak, belirli bir rutin, size uygun bir tempo ve size uygun, çeşitli bir kaynak seti geliştirirseniz, motivasyonunuzu koruyacaksınız!”
Aynı şeyi tekrar tekrar okuyarak uzun çalışma seansları oluşturmaktan kaçının, çünkü eninde sonunda yaptığınız her şeyden sıkılabilirsiniz. Tekdüze bir rutinle çalışmak, okulda sınava çalışmak gibidir.
Bunun yerine, keyif aldığınız aktivitelerle kendi rutininizi oluşturun ve işleri doğal akışına bırakın.
Anadili İngilizce Olan Kişilerle Konuşun
Eğer anadili İngilizce olan kişilerle konuşma fırsatınız varsa, bunu kesinlikle değerlendirin; çünkü bu, İngilizce öğrenmenin en etkili yollarından biridir.
Aslında, anadili İngilizce olan bir öğretmen bulmak harika bir stratejidir. HiNative gibi uygulamaların hizmetlerini kullanıp satın almak, öğreniminizi desteklemek için mükemmeldir.
Ancak en iyi yol, anadili İngilizce olan bir ülkeye değişim programına katılmaktır. Tamamen dil ve kültürle çevrelendiğiniz bir ortama maruz kaldığınızda, İngilizceyi 3 ay içinde öğrenebilir ya da bu dile en azından dile 'derdinizi anlatabilecek' bir düzeyde hakim olabilirsiniz.
Değişim programına katılmak, çocukken Türkçe öğrenme sürecinize benzer: önce konuşmaya başlarsınız, sonra yazmaya başlarsınız. Yaşayarak, gözlemleyerek, taklit ederek öğrenirsiniz.
Anadili İngilizce olan kişilerle konuşmaktan daha iyi bir şey yoktur çünkü bu, dilin gerçekte nasıl konuşulduğu ve akıcı bir sohbetin nasıl kurulacağı hakkında size önemli ipuçları verecektir.
Her şeyden önce, belki de bir ders kitabında veya sözlükte bulamayacağınız kelimeleri ancak yerlilerin ağzından duyabileceksiniz.
Etkileşimli Derslere Kaydolun
Yüz yüze kurslara harika bir alternatif, çevrimiçi etkileşimli kurslardır. Bu kurslara yalnızca e-posta adresinizi kullanarak birkaç tıkla giriş yapıp erişim sağlayabilirsiniz. Çevrimiçi kurslarda yüz yüze bir kursta öğrenebileceğiniz her şeyi veya hatta daha fazlasını öğrenebilirsiniz.
Kendi başınıza dil öğrenmek mümkün olsa da, dile hakimiyetiniz uzmanlar eşliğinde öğrenerek çok daha hızlı ve yüksek seviyelere kadar gelişir. Uzmanlar sayesinde dilin tüm alanlarında kapsamlı bir eğitim alırsınız.
“Beynimiz, öğreniyor olduğumuzu hissetmediğimiz zamanlarda daha iyi öğrenir. Dört temel beceriye—okuma, yazma, dinleme ve konuşma—odaklandığınızdan emin olun, ancak bunu nasıl yapacağınız tamamen size kalmış. Eğer biraz yapılandırılmış bir yaklaşıma ihtiyacınız olduğunu düşünüyorsanız, güvendiğiniz bir ders kitabı veya takip edebileceğiniz bir çevrimiçi kurs bulup her gün çalışabilirsiniz.”
Eğer yeterli zamanınız yoksa, Papora gibi çevrimiçi kurslar sizin için en iyi seçenektir. Bu kurslar, tamamen kendi temponuza göre öğrenmenize ve ihtiyaç duyduğunuz takdirde listede bahsettiğimiz diğer yöntemlerle öğrenme deneyiminizi tamamlamanıza imkân tanır.
Ayrıca Papora sayesinde, İngilizce yeterliliğinizi kanıtlayan bir sertifika alabilirsiniz. Bu, CV’nize eklemek veya iş başvurularında avantaj sağlamak için harika bir fırsattır.

İngilizce öğrenirken en önemli şey: kendinizi rahat hissetmeniz ve sizin için en iyi yöntemleri keşfetmenizdir.
Kendi kendinize İngilizce öğrenmek: sık sorulan sorular
Bir dili öğrenmek için belirli bir sıra yoktur; ancak sıfırdan başlıyorsanız, günlük yaşamda pratik ve faydalı olacak konulardan başlamak önerilir. Örneğin, selamlaşmak, kendinizi tanıtmak veya mesleğinizi söylemek gibi. Eğer İngilizce öğrenmek için bir rehbere ihtiyacınız varsa, Papora gibi kurslara kaydolarak başlayabilirsiniz.
En iyi teknik dille kendinizi tamamen çevreleme (immersion) yöntemidir. Yani tükettiğiniz, düşündüğünüz ve mümkünse konuştuğunuz her şeyi İngilizce yapmak. Bu yöntem, dile alışmanıza, bağlamdan anlam çıkarmayı öğrenmenize ve kelime dağarcığınızı genişletmenize yardımcı olur.